Bölüm ile İlgili Bilgiler;

Beynin Küçülüyor Çünkü Dedikodu Yapıyorsun.

Birilerinin arkasından konuşmak kadar iğrenç ve anlamsız birşey tanımıyorum. Bir arkadaşına kızarsın. Ama ona kızdığını belli etmez, sonrada başka birini bulup hararetli hararetli anlatmaya başlarsın. Mehmet bugün ne yaptı biliyor musun?... İşin garibi rahatlarsın da. Kimsede sana: Yahu kardeşim, adam yan odada neden ona söylemiyorsun demez. Ama aynı adam, yani derdini anlattığın vatandaş, sen gittikten sonra bir başkasını bulur ve ona senin için: "yahu şu Ahmet dedikodu yapmayı ne çok seviyor." diyerek senin dedikodunu yapar. Uzun lafın kısası inanılmaz güzel rol yapıyoruz. Sahtekar, Riyakar olup çıktık...

Transparan Düşünme Metodu

Diyorum ki birbirimize istediğimizi söyleme hakkımız olsa, birbirimiz arkasından konuşmasak ne güzel olurdu değil mi? Seninle ilgili bir sorunum olduğunda sana söyleyebilsem harika olurdu. Yani demek istiyorum ki ben birini sevmiyorsam bunu gidip ona söylemeliyim. O da bana geleneksel kalıpların dışına çıkarak "Sen beni sevmiyorsan ben seni hiç sevmiyorum" yerine "Neden?" diye sorabilmeli. Böylece ben gerekçemi açıklama o da kendini düzeltme fırsatı bulabiliriz.

Kim Bilir, belki seninde bilmediğin ve insanların sen kırılmayasın diye söylemediği ne garip huyların vardır.

Dürüst Olmak Ayıp mı?

Karşınızdaki kişinin beğenmediğiniz hareketlerini gidip ona açık açık anlatın, eğer o bunu merak eder "neden" diye sorarsa "şöyle şöyle yapıyorsun ve bu hiç hoş değil bende senin bunu yapmanı istemiyorum. Çok kötü oluyor." dersin ve o da yanlışından vazgeçmek için çabalar. Belki sana terslenebilir ama Merak etme ki senin anlattıklarından etkilenmiştir. ve mutlaka bunu düzeltecektir...

Eğer Terslenirse Şunu ona ilet: "Dürüst olmak ayıp mı? Bak ben bunu sana söyledim sen bunu düzeltirsen bende bunu başkalarına söyleyip dedikodu yapmak zorunda kalmam. ya da senin bu alışkanlığını farkeden başka birisi bunun dedikodusunu yapamaz."

Kendi Bildiğin Gibi Yaşamak

Mesela adamın gözünde çapak var ve sen sırf o adam üzülmesin diye bunu ona söylemiyorsun. O da akşama kadar iğrenç iğrenç dolaşıyor...

Bunu yarın denesene: Paçanın birinikıvır ve otobüse bin. Herkes senin paçana bakacak ama kimse "Beyefendi / Hanımefendi paçanızı düzeltin" demeyecektir. Transparan düşünmelisin. "Seni Sevmiyorum Oktay." diyebilmelisin bana, ben de sana "Sen beni sevmiyorsan ben seni hiç sevmiyorum." demek yerine Beni neden sevmediğini sorabilmeliyim. Sende bana gerekçeni anlatmalısın... Eğer bunu başarabilirsek, herkes iyi olmayan yönünü kısa bir zamanda düzeltebilir.

İnsanlara içinden geldiği gibi davranmaya başladığında ilk başlarda yadırganabilirsin. Ama kısa zaman sonra insanlar sana alışır ve "Haa Ayşe mi? O öyledir. İçinden geldiği gibi, davranır çok açık sözlüdür." derler. Böyle kişiler Özü Sözü Bir Olan İnsan diye geçer lugatımızda.

Muhalefet Departmanı;
Herkes övülmekten ve iltifattan hoşlanır. Herkes eleştirilmekten nefret eder. Fakat bu eleştirilmekten kurtaramaz insanı.

Düşün ki senin dışında herkes seninle ilgili eleştirileri bilirde sen bilmezsin. Ki Bunada Dedikodu denir. Bu, her devirde her yerde tehlikelidir. Hatta günümüzde birçok yanlışlığın başında gelir ve bu yüzden en iyi dostlar ayrılır, Şirketler batar, Aileler sarsılır, ...

Dikkat ettimde sitemizde bir dolu bölüm olmasına rağmen muhalefet departmanı diye bir bölüm yok. Halbuki böyle bir departman, hemde yönetim kurulunu bile etkilese, işi sadece eleştirmek olsa çok manyak olur

Sitemizin tüm üyeleri bu departmanda Adminden üyeye kadar herkesi eleştirecek. Kendini Eleştiren insanlara kimse gücenip darılmayacak. Çünkü bu departman ne kadar çok eleştirilirse, iş o miktarda iyi yapılacak ve bu uygulama amacına ulaştıkça insanlar eleştirmenin ve eleştirilmenin gücünü anlıyacaklar.Bu yeni ahlak tüm insanlara yansıyacak.

Muhalefet Departmanını mükemmele ulaşmak için açtım. Gerekli ve olmazsa olmaz detayların tespit edilmesi için olağan üstü bir fikir bu

Her yerde bu Muhalefet departmanı olursa kısa bir zaman sonra tüm dünya eleştirmeyi özümser. Bu da dedikodu denilen o illeti tarihe gömer.

Bana "bu iş bu kadar basit mi?" diye sorarsanız cevabım; "Hayır elbette bu kadar basit değil, çok daha basit"